Ortaçağda kent yönetimi sistemi şu anki ile aynı değildi. Özellikle Orta Çağ'ın başlarında söz konusudur. 10. yüzyıla kadar, Avrupa'da hiçbir kentin kendi kendini yönetmesi yoktu.
Komün bir topluluktur (grup)Birbirleriyle çok fazla ortak noktamız var. Örneğin, bir bölgede yaşamak ilkesine göre siyasi görüşlere göre. Böyle bir grup insanın aynı zamanda varlık kaynakları vardır (bir sitede çalışarak gelir elde etmektedir).
Orta Çağ'daki komün nedir? Bu soru açık değildir - bu şehir topluluğu. Orta Çağ'daki ulaştırma altyapısı gelişmedi, bu nedenle şehirler arasındaki göç azdı. Eğer bir kişi bir şehirde doğmuş olsaydı, o zaman yaşam için orada kaldı.
Sistem ilk olarak nasıl düzenlendi?şehir yönetimi? İlke olarak, karmaşık bir şey değildi. Bütün arazi, kendi takdirine göre elden çıkarabilen feodal efendilere (büyük sahipler) aitti. Ülkenin ana feodal efendisi sıklıkla imparatordu (Çar).
Feodal lordlar böyle bir şeyinkomün. Ve boşuna! "Komün" kavramını modern bir şekilde analiz ederek, aslında sivil toplum embriyosunu görüyoruz. İnsanlar, kendi konumlarını, kendi yerli kentlerini yönetme hakkındaki genel görüşlerini ve şehrin yaşam biçimini belirleme konusunda özgür olmak istediler.
Feodal bağımlılıktan kurtuluş mücadelesiyeterince uzun geçti. Kent nüfusu her zaman meseleyi barışçıl yollarla çözmeye çalıştı, ancak bu her zaman mümkün değildi, bu nedenle askeri çatışmalar vardı. Ama temel olarak süreç barışçıltı. Arazi sahipleri kademeli olarak bir komün varlığını ve nihai olarak onlara getireceği nimet anlamaya başladılar. İnsanlar kişisel bağımsızlıktan kurtuldu, bazı özgürlükler kazandılar.
Burada Boisson Fransız şehirlerinden bahsedebilirsiniz.Amiens, Lille, Toulouse ve Belçikalı - Gent, Brugge. İtalya'da ulusal özellikler nedeniyle süreç biraz farklılaştı, bu yüzden şehirler cumhuriyetlerin statüsünü aldılar (Milan, Venedik, Cenova, Pisa, vb.). Bu şehirlerde, kendi idari organları, polis, yerel vergiler kurulabilir.
Bir komün ne anlama geldiğini anlamak, başlangıcı görüyoruz10. yüzyılda Avrupa'da sivil toplum oluşum süreci. Vatandaşlar aktif bir yaşam pozisyonu, planları vardı, bu yüzden feodal beyine atanmamış olsalar bile, şehirlerinin başarısına güveniyorlardı.
</ p>